Şüphesiz ki ben yüzümü bir muvahhit olarak o yerleri ve gökleri yaratmış olan Allah'a yönelttim. Ben müşriklerden değilim. Şüphesiz ki benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm hiçbir ortağı olmayan alemlerin rabbi olan Allah içindir. Senin ortağın (şerikin) yok. Ben ancak bununla emrolundum ve ben müslümanlardanım
AMACİMİZ
HER MÜSLÜMANIN AMACI;
ALLAH'IN RIZÂSINI KAZANMAKTIR!
Müslüman; Kur'ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye'ye uygun bir hayat yaşamak zorundadır.
Müslüman’ın tek bir görevi vardır; o da, şirk koşmadan 7/24 saat Allah'a kulluk etmektir. Kulluk şuurunda olan kimse için uykusu bile ibâdettir. Kulluk şuuruyla âdetler ibâdete dönüşür. İbâdet; namaz, oruç, zekât ve hacdan ibâret değildir. Müslüman’ın bütün hayatı ibâdet olmalıdır, tüm hayatını Allah için yaşamalıdır.
Mü'min; yalnızca Allah'a iman edendir. Mü'min; bir takım varlıklara, Allah'ın bazı sıfatlarını verip onları ilâh ittihâz edinerek, Allah'la beraber başta nefis olmak üzere, şeytan, tâğût ve putlara tapmayandır.
Mü'min; herkesten ve her şeyden çok Allah'ı sevendir. Allah sevgisi ile mahlûkâtın sevgisi arasında seçim yapmak zorunda kalsa dahi, bir an bile düşünmeden, Allah'ı tercih edendir. Böylece mü'min, tüm yaşamı boyunca en çok sevdiği yüce Rabbinin buyruklarını dikkate alarak hareket eder.
Mü'min; ancak Allah'ın irâdesine ve emrine teslim olandır. Hem de hiç şüphe ve kuşku duymadan, sorgulamadan, değiştirmeden, itiraz ve inkâr etmeden...
Mü'min; O'nun hükümlerini yaşayan ve gücü yettiğince Allah'ın dinini insanlara teblîğ edendir.
Mü'min; O'nun rızâsını kazanmak için çalışandır; azâbından, kahrından, intikamından korkandır.
Mü'min; İlâhî hükümlere uyma konusunda, beşerî fikir ve ideolojilerle uzlaşmayan; tavizkâr, dalkavuk, yaltakçı olmayandır. Müslüman’da şeref, vakar, haysiyet, ağırbaşlılık ve her ortamda İslâmî bir duruş vardır.
Mü'min; kınayıcıların kınamasından etkilenmeyen, yalnızca Allah'ın övgü ve rızâsını önemseyendir.
Mü'min kul pozitiftir; sevgi, merhamet, şefkat, anlayış, olgunluk, affedicilik, insânî ve İslâmî tüm güzelliklerin ve iyiliklerin gerçek fâilidir, kâilidir ve müdâfîsidir.
Ey Rabbimiz!
– Bizleri iman ve İslâm üzere yaşat.
– Bizleri şirkin bütün çeşitlerinden koru.
– Göz açıp kapayıncaya kadar bile bizi nefislerimize terk etme!
– Müslümanlar olarak can vermeyi, cennetine girmeyi ve cemâlini görmeyi bizlere nasip et.
– BÜTÜN ÇALIŞMALARIMIZ, ALLAH YOLUNA VAKFEDİLMİŞTİR. SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNDE VE FORUMLARDA YAYINLAYABİLİRSİNİZ. BÖYLECE SİZLER DE HAYIRLARA VESÎLE OLMUŞ OLURSUNUZ.
– RABBİM, TÜM PAYLAŞIMLARIMIZI, HAKKIMIZDA SADAKA-İ CÂRİYE KILSIN. ÂMÎN.
Rabbimiz şöyle buyurmuştur:
"Kim güzel bir işe aracılık ederse, ondan kendisine bir pay (sevap) vardır. Kim de kötü bir işe aracılık ederse, ondan kendisine bir pay (günah) vardır. Allah, her şeye kâdir ve şâhiddir."(Nisâ: 85)
Çalışmalarımızın nesiller boyu, asırlarca kalıcı olması ve hayırlara vesîle olması dileğiyle...
Dikkat:
Bütün yazılarımızın en son güncellenmiş hâli sitemizdedir.
Müslümanların Duası:
"Onlardan (öncü Müslümanlardan)sonra (kıyâmete kadar) gelen(mü’min)ler şöyle der (dua eder)ler:'Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin (en ufak bir kırgınlık ve nefret duygusu) bırakma! Rabbimiz, şüphesiz ki Sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.'"
(Haşr: 10)
Âmîn, Yâ Rabbe'l-Âlemîn!