Şüphesiz ki ben yüzümü bir muvahhit olarak o yerleri ve gökleri yaratmış olan Allah'a yönelttim. Ben müşriklerden değilim. Şüphesiz ki benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm hiçbir ortağı olmayan alemlerin rabbi olan Allah içindir. Senin ortağın (şerikin) yok. Ben ancak bununla emrolundum ve ben müslümanlardanım

AKİDENİN ÖNEMİ



Akidenin Önemi

Ey Müslüman kardeşim, sahih akideyi öğrenmeye önem göstermen gerekir. Çünkü akide, Allahu Teâlâ’nın bizim için razı olduğu İslam dinin hakikatidir. Çünkü akide:

1-Müslümanların ve davetçilerinin saflarının birleşmesini sağlar. Bütün müslümanlar akide üzere birleşir, akide olmadan birlik olmaz aksine ayrılık olur.

2-Akideyi öğrenmek, Müslümanı Kitap ve sünnetin naslarının büyüklüğü tanır hale getirir; manalarını reddetmekten, hevaya uygun şekilde tefsir ederek onlarla oynamaktan korur.

3-Akide öğrenmekle Müslüman, selefi sahabe ve onlara tabi olanlarla bağ kurar. Onlar müslümanın gücünü, imanını ve iftiharı artırır. Onlar, Allah dostlarının efendileri ve muttakilerin imamlarıdır. Güzide sahabe Abdullah İbni Mes’ud (Radiyallahu Anh)’ın şu sözü buna örnektir:

“Allah, kulların kalplerine baktı, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kalbini en hayırlı kalp olarak buldu. Onu kendisi için seçti ve Nebilikle görevlendirdi. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kalbinden sonra kulların kalbine baktı, en hayırlı kalp olarak ashabının kalbini buldu.

Onları da nebisinin vezirleri yaptı. Onlar Allah’ın dini üzere savaşırlar. Müslümanların güzel olarak gördükleri şey, Allah katında da güzeldir. Müslümanların kötü olarak gördükleri şey, Allah katında da kötüdür.”

4-Sahih akide Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve ashabının akidesi incelendiğinde saf ve berraklığıyla farklılık arz eder. 

Çünkü o, tevil, tatil ve teşbihten uzak, tasavvurda, anlamada Kitap ve sünneti hareket noktası yapmıştır. Bu akideye yapışan, Allah’ın zatı hakkında söze dalmaktan, Kur’an’ı ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetinin naslarını inkârdan kurtulur.

Dolayısıyla bu akidenin sahibi, Allah’ın kaderine rıza, itminan ve Allah’ın azametini takdir edebilme melekesi kazanır. Akıl, gücünün yetemeyeceği gaybi işlerde mükellef değildir. Bu akide, anlaşılmaz ve acziyetten uzak kolay bir akidedir

 
AMENTÜ BİLLAH VE KEFERTÜ BİT-TAĞUT
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol